Doğurtma tekniğindeki one numaralı kesi, bazı önemli bağların olduğu alana denk gelmektedir. Bu one numaralı kesi olmadan doğurtmanın sadece 2 numaralı kesi ile de yapılması mümkündür. Bilimsel olarak literatüre, tek kesi ile yapılan doğurtma tekniğinin gelişimine katkıda bulunmuş olmak benim için ayrıca mutluluk vericidir. Bu durumda sağ ve sol alt burun ucu kıkırdakları (yukarıdaki resimde bulunan lacivert alan) sadece 2 numaralı kesi ile deliklerden dışarı ayrı ayrı doğurtulup şekillendirilebilinir. Ancak tüm doğurtma tekniklerinde bu sağ ve sol kıkırdakları birbirine dikebilmek için hepsini tek bir burun deliğinden ayrıca çıkarmak gerekmektedir. Kapalı burun ameliyatının ileri hali olan doğurtma teknikleri, burun ucu kıkırdaklarına direkt hakimiyet olanağı verse de, dokular kendi orijinal anatomik pozisyonlarında ve açılarında değil de burun deliklerinden çekildikleri pozisyonda şekillendirildiklerinden ötürü, her hastaya uygun değillerdir.
Açık teknikte ise burun delikleri arasında kalan “columella” kesildiği için iz oluşumu meydana gelir. Başlangıçta belirgin olsa da bu iz iyileşme sürecinde soluklaşır ve estetik olarak bir sorun yaşanmaz.
Burun estetiği için alt sınırlar erkeklerde eighteen, kızlarda 16 yaştır. Bu yaşlar kemik gelişiminin tamamlandığı yaşlar olarak kabul edilir. Bu ameliyatı olmak için ise üst yaş sınırı yoktur, önemli olan genel sağlık durumunun bu ameliyat elverecek şekilde sorunsuz olmasıdır.
Bununla birlikte, bazı burun yapılarında hasar riski ve revizyon rinoplasti için uygun olmama dezavantajları mevcuttur.
İç Burun Valfi: En yüksek hava yolu direncini oluşturan bölgedir ve üst lateral kıkırdak alt konka başı ve burun septumu tarafından sınırlanır.
Erken yaşta yapılan ameliyatlar hem sağlık hem de psikoloji açısından riskli olabilir. Rinoplasti yaşı bugün eighteen yaş sınırının çok altına düşmüş durumda. Burun gerçek boyutuna gelmeden yapılan operasyonlar burun kemiğinin şeklini bozabilir ve kıkırdağa zarar verebilir.
Burun estetik ameliyatları 1887 yılında kapalı teknik ile başlamıştır. 1957 yılında ise açık teknik literatüre tariflenmiştir. Yani klasik kapalı teknik, sanıldığının aksine açık teknikten tam 70 yıl önce tariflenmiştir. Açık tekniğin yaygınlaşması ise 1970'leri bulmuştur. Kapalı teknik ile açık tekniğin temel farkı, kapalı tekniklerde burun burun ameliyatı rinoplasti riskleri delikleri arasındaki bölmede dışarıdan bir kesi yapılmaz iken açık teknikte buradan bir kesi yapılır.
Bu riskler hakkındaki detaylı bilgiler burun cerrahı tarafından rinoplasti aşamasını düşünen bireylere aktarılır.
Düzgün ve yeterli nefes alamamak kalpte ritim bozukluklarının oluşmasına kadar gidebilecek önemli ve ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.
Sigorta genellikle burun estetiği ameliyatlarını kapsamaz. Ancak, sigorta şirketlerinin poliçeleri farklılık gösterebilir ve sigortanızın durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için sigorta şirketinize danışmalısınız.
Bu durum, cerrahi tekniklerin başarısına veya hastanın dokularının iyileşme kapasitesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hastalar genellikle operasyon sonrası kalıcı değişikliklerden memnun kalır ve ek bir müdahaleye ihtiyaç duymazlar.
Üst Üste Kıkırdak Tekniği: Bu teknik genellikle projeksiyonu azaltmak için kullanılır ve lateral ve/veya medial iç kıkırdakların uzunluğunu kısaltır.
Ancak bu değişiklikler standard olarak ameliyat sonrası burun ucu şişliği yaratabilir. Burun şişlikleri az da olsa kanamalara sebep olabilir. Ancak bazı durumlarda aşırı şişlikler nedeniyle burun ucu şişliği daha fazla kanamaya sebep olacaktır.
Burun estetiği (rinoplasti) sonrasında mimik değişiklikleri nadiren görülse de, bazı durumlarda burun estetiği operasyonunun sonuçlarından kaynaklanabilecek bazı değişiklikler yaşanabilir. Bu değişiklikler şunlar olabilir: